bilgi toplamak - Turc Anglais Dictionnaire

bilgi toplamak

Sens de "bilgi toplamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
bilgi toplamak gather information v.
We're still gathering information.
Biz hâlâ bilgi topluyoruz.

More Sentences
bilgi toplamak collect information v.
Websites collect information about you.
Web siteleri sizinle ilgili bilgi topluyor.

More Sentences

Sens de "bilgi toplamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

Turc Anglais
General
hakkında bilgi toplamak gather information about v.
These cookies don't gather information about you or cannot identify you.
Bu çerezler sizin hakkınızda bilgi toplamaz veya sizi tanımlayamaz.

More Sentences
bilgi toplamak için yapılan alan araştırması fieldwork n.
bilgi toplamak ve dedektiflik yapmak için işe alınabilecek kişi sherlock n.
bireylerin, kuruluşların veya sistemlerin bilgi toplamak ve işlemek üzere bir araya geldiği ortam information environment n.
azar azar toplamak (bilgi) glean v.
hakkında bilgi toplamak scout someone out v.
hakkında bilgi toplamak scout something out v.
Phrasals
bilgisayardan bilgi/veri toplamak call up v.
bilgisayardan bilgi/veri toplamak call something up v.
hakkında bilgi toplamak study up on someone or something v.
etraftan bilgi toplamak sniff around v.
etraftan bilgi toplamak sniff about v.
etraftan bilgi toplamak sniff round v.
(kütüphanede/okuyarak) bir şey hakkında bilgi toplamak read up on something v.
(biri/bir şey) hakkında etraftan bilgi toplamak sniff about (something or some place) v.
hakkında bilgi toplamak study up on v.
Colloquial
bilgi toplamak için gizlice birinin mülküne girme bag job n.
bilgi toplamak için gizlice birinin mülküne girme black bag job n.
bilgi toplamak için gizlice birinin mülküne girme black–bag job n.
bilgi toplamak için gizlice birinin mülküne girme black bag operation n.
bilgi toplamak için gizlice birinin mülküne girme black–bag operation n.
Idioms
hakkında bilgi toplamak keep tabs on v.
(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi toplamak find out a thing or two (about someone or something) v.
birkaç bilgi toplamak find out a thing or two v.
(bir şey satmak, oy toplamak, bilgi toplamak için) kapı kapı dolaşma/gezme on the knocker expr.
Law
suçlayıcı bilgi toplamak üzere yapılan araştırma fishing expedition [us] n.
Media
bilgi toplamak için ünlü birinin bilgisayarını ele geçiren kimse hackerazzi n.
Military
(görüşmecinin gerçek amacını bilmese de) kendinden bilgi alındığının farkında olan birinden bilgi toplamak interview (intelligence) v.